Taylor Swift’in insanın içini kıpır kıpır eden, dans
ettirmekten yoran, en coşkulu şarkılarıyla devam ediyorum yazı dosyama. En
eğlenceli yazının bu olacağına eminim. Umarım eğlenirsiniz!
20 Aralık 2018 Perşembe
15 Aralık 2018 Cumartesi
"Bana İkarus Deyin. Sanırım Güneşe Fazla Yakın Uçtum." // Icarus Falls (Zayn) - Albüm Yorumu
Yunan mitolojisinin kimilerine göre en cesur, kimilerine
göre de en kibirli karakterlerinden biridir İkarus. İkarus’un öyküsünden kısaca
bahsetmek gerekirse; babası Daidalus, oldukça ünlü bir heykeltıraş, mimardır.
Kral Mitos tarafından cezalandırılan Daidalus, oğlu İkarus ile bir kuleye
kapattırılır. Daidalus, bal mumundan, oğlu ve kendisinin kuleden kaçmalarına
yarayacak kanatlar yapar ve uçmadan önce oğlunu uyarır “Ne çok alçaktan uç ki
denize düşmeyesin ne de çok yüksekten uç ki güneş kanatlarını eritmesin.” Uçmaya
başlarlar fakat kısa bir süre sonra İkarus düşer. Zira güneşe öyle yakın
uçmuştur ki kanatları erimiştir.
3 Aralık 2018 Pazartesi
5SOS İLE 7 YIL
Hiçbir zaman çevresindeki insanlarla duygularını paylaşan
bir insan olmadım. Kendi kendine vakit geçirmeyi seven; her tür duyguyu
dinlediklerinde, okuduklarında arayan biriydim; hala öyleyim. Sevdiğim
şarkılara, kitaplara, filmlere; insanlardan daha çok bağlanıyordum. Okuldaki
hayatımın yanında bir hayatım daha vardı sadece benim bildiğim. 14-15
yaşlarındayken özellikle One Direction ile paylaşıyordum o hayatı. O zamanlar
bunların ne kadar “çocukça” bulunduğunun farkında olmanın yanında sanırım bir
de bunu umursuyordum. İki hayatı birazcık karıştırmak bile büyük tehlikeydi
benim için, kendi evrenimle ilgili en küçük bir hissimi dışarıyla paylaşacak
olsam dalga geçileceğini düşünüyordum ve daha çok içimde saklıyordum bunları.
Zayn’in gruptan ayrıldığı gün hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışmanın ne
kadar zor olduğunu tahmin bile edemezsiniz..
Sanırım asıl istediklerini saklamaktan daha kötü olan bir
şey varsa o da sevmediğin ama “normal” olan şeyleri yapmaya kendini mecbur
hissetmektir. Bir lise öğrencisi, arkadaşlarıyla ne şekilde vakit geçirmeliyse
o şekilde vakit geçirmeye çalışmak, hiç zevk almadığın konularda saatlerce
edilen sohbetlerin içinde bulunmak tamamen bir kabusa dönüşebilir bir süre
sonra.
2014 yılında, ben böyle bir psikoloji içindeyken 5 Seconds
of Summer ile tanıştım. Tamamen tesadüf eseri, karşıma çıkan şarkıya tıkladım,
bir tane daha, bir tane daha derken grubun o sırada var olan tüm şarkılarını
dinlemiş ve indirmiş buldum kendimi. Ki o sırada ilk albümleri çıkmamıştı, birkaç EP’leri
vardı. Gizli evrenime dört yeni üye dahil oldu o gün. İyi ki de oldu. Bana
birçok şey öğretti ve bir anlamda hayatımı değiştirdi.
13 Ekim 2018 Cumartesi
"Dünyada Kendine Yer Bulmaya Çalışan Kız" : Taylor Swift // Taylor Swift Şarkıları #1
Yağmurlu bir Ankara akşamında, kendimi Taylor Swift
dinlerken bulduğumda neden Taylor şarkıları hakkında bir yazı yazmıyor
olduğumu sordum kendime. Yıllardır dinlemeyi bırakamadığım o güzel şarkıların
da blogumda bir yeri olması gerektiğini düşünüyorum. Hele de Taylor Swift
denince herkesin aklına sadece hit olmuş şarkıları gelirken… Taylor’ın gizli
hazine değerinde bir sürü şarkısı var ve ben bunları paylaşmazsam rahat
edemeyeceğim!
30 Eylül 2018 Pazar
"Siz Olsanız Ne Yapardınız" // İşe Yarar Bir Şey - Film Yorumu
Bazı ağır konular vardır hayatta, onların bahsi geçtiği an
insanın içi sıkılır, nefes alamaz sanki. O konuları duymak bile
istemez insan. Ötenazi de bunlardan biri kuşkusuz. Çok acıklı bir konu
kesinlikle. İşe Yarar Bir Şey de ötenazi konusunu öyle bir anlatıyor ki bir
yandan geriliyor insan ama bir yandan da sakinlik doluyor insanın içine.
21 Eylül 2018 Cuma
"Fotoğraf, Yüzeyindeki Geçmişi Unutur" // Unutkan Ayna (Gürsel Korat) - Kitap Yorumu
Yaşadığımız coğrafyada, çok da eski olmayan bir zamanda
gerçekleşmiş acı olaylardan biridir kuşkusuz Ermeni tehciri. Tarih
kitaplarından öğrendiğimiz kısmı önemli değildir aslında bizim için. Doğru mu
yanlış mı, diye sormamız gerekmez. Sadece o dönemde insanlar ne yaşamış, nasıl
hissetmiş onu bilmeliyiz. Bu düşüncelerle okudum Unutkan Ayna'yı işte ben.
"Muhatapsız Kalmak Öldürüyor Bazılarını" // Kuşlar Yasına Gider (Hasan Ali Toptaş) - Kitap Yorumu
Hasan Ali Toptaş ile tanışma kitabım oldu Kuşlar Yasına
Gider. Kitabın ruhu, cümleleri, her şeyi beni büyüledi adeta.
2 Eylül 2018 Pazar
"Ne Zaman Öğrendik Susmayı" // Dokunmadan (Nermin Yıldırım) - Kitap Yorumu
Hayat, ölüm, dünya düzeni ve belki de aşk hakkında yazılmış
güzeller güzeli bir romanla, Nermin Yıldırım’ın Dokunmadan’ıyla buradayım.
21 Ağustos 2018 Salı
"Mektuplar Yerine Ulaştı" // Sevdiğim Tüm Erkeklere - Film Yorumu
Netflix'in geçtiğimiz günlerde yayınladığı, eğlenmek istediğim bir akşam vakti izledim Sevdiğim Tüm Erkeklere'yi. Tahmin ettiğimden daha çok eğlendim ve belki biraz daha fazlası oldu; birilerine hayran kaldım!
19 Ağustos 2018 Pazar
"Shakespeare Nelere Kadir" // Bir Zamanlar Londra'da - Kitap Yorumu
İngiltere’ye ve ona dair her şeye benim kadar hayran olan
bir insan kuşkusuz Londra sokaklarında geçen her hikayeye bayılır, hele de bu bir
dönem hikayesiyse ve bir de içinde Shakespeare varsa…
Bir Zamanlar Londra’da, özellikle İngiliz kültürü ve
edebiyatı ile ilgilenen araştırmacı-yazar Peter
Ackroyd’un kurgu eserlerinden
bir tanesi.
11 Ağustos 2018 Cumartesi
Bir Okuyucunun Gizli Yaşamı - Hasbihâl
Önceden olsa asla yazmayacağım bir yazıyla, uzun bir zaman sonra buradayım. Böyle bir yazı paylaşmamın sebebi artık blogu düzenli bir hale getirmeyi ve buna da biraz kendimi tanıtarak başlamayı istemem.
Yabancı bir blogda gördüğüm bir etkinlik esasında bu. Birkaç soru var, onları cevaplayacağım. Öyleyse başlayalım:
2 Mart 2018 Cuma
Şubat 2018 - Aylık Değerlendirme
2018 yılında, blogum için hevesle birçok şey planladım.
Aylık değerlendirme de bu planlarımdan bir tanesiydi. Fakat yılın ilk ayını
tamamen vizelere çalışarak geçirdiğim için doğal olarak makalelerden başka bir
şey okuyamadım ve bir şeyler izleyemedim. Böyle olunca da ocak ayı için bir
değerlendirme yapmanın okuyucular için gereksiz, kendim için de moral bozucu
olduğunu düşündüm. Fakat tatil coşkusuyla şubat ayım öyle güzel geçti ki hemen
bir değerlendirme yazısı yazmaya karar verdim. Umarım yıl boyu devamı gelir.
Öyleyse başlayalım.
25 Şubat 2018 Pazar
"Ben Senim, Sen de Ben" // Call Me by Your Name (2017) - Film Yorumu
Hakkında duymadığım övgü kalmamıştı, sadece posteri bile beni heyecanlandırmaya yetiyordu ve sırf heyecanım kaçmasın diye fragmanını izlemeyip kendime eziyet ediyordum. Nihayet 23 Şubat günü vizyona girdi de rahatladım. Bu filmi, kitabını okumadan izlemek istiyordum ayrıca bir sinema salonunda, yanımda kimse olmadan.. Öyle de yaptım, iyi ki de yapmışım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)