11 Ağustos 2018 Cumartesi

Bir Okuyucunun Gizli Yaşamı - Hasbihâl

Önceden olsa asla yazmayacağım bir yazıyla, uzun bir zaman sonra buradayım. Böyle bir yazı paylaşmamın sebebi artık blogu düzenli bir hale getirmeyi ve buna da biraz kendimi tanıtarak başlamayı istemem.
Yabancı bir blogda gördüğüm bir etkinlik esasında bu. Birkaç soru var, onları cevaplayacağım. Öyleyse başlayalım:


Ne zamandır blog yazıyorsun?
Yaklaşık üç yıldır bu blogu yazıyorum. Tabii hiçbir zaman düzenli bir şekilde yazmadım ve başladığımda blogun adı Miss Öykü'nün Güncesi değildi.

Ne zaman bırakacağını düşünüyorsun?
Bu soru aslında benim için oldukça komik çünkü ne zaman burada bir şeyler paylaşmaya ara versem "Bıraksam mı?" acaba diye soruyorum kendime zira bir daha asla yazmayacağımı düşünüyorum. Tabii sonrasında deftere değil de böyle bir ortama bir şeyler yazma isteğim ağır basıyor.
Umarım hiçbir zaman blog yazmayı bırakmam çünkü gerçekten çok eğlenceli.

Blog yazmanın en iyi yanı ne?
Blog açmak istediğim zamanlarda tek amacım en sevdiğim şeyi -yazmayı- insanlarla paylaşacabileceğim bir ortamda yapmaktı. Fakat bu ortama girdikten sonra, öncesinde hiç mi hiç düşünmediğim bir şeyle karşılaştım: blog yazan arkadaşlar.
Beraber kitap okuduğum, kitap karakterleri hakkında hayranlık dolu konuşmalar yaptığım birçok arkadaşım oldu. Hatta bazıları var ki kitap arkadaşlığından da öte bir arkadaşlığımız var. Sanırım bu işin en iyi yanı bu.

Blog yazmanın en kötü yanı ne?
Blogger için değil de bookstagram için söyleyebileceğim bir durum var bu konuda. Bookstagram ortamında bir şey paylaşabilmek için bir kitabın fotoğrafını çekmek, düzenlemek beni yoruyor diyebilirim.

Yazılar için fotoğraf bulmak/çekmek ne kadar sürüyor?
Bookstagram için çektiğim fotoğrafları -eğer ki her şeye önceden karar vermişsem- yarım saat gibi bir sürede çekip 15 dakikada düzenleyebiliyorum genelde. Ama doğaçlama olacaksa hesaplanmayan süreler devreye giriyor..
Blogger'da hazır fotoğraflar kullanıyor olsam da onları seçmek fotoğraf çekmekten daha uzun sürüyor diyebilirim. Yazıyı yazarken kafamda canlanan fotoğraflar oluyor ve onları bulmaya çalışıyorum. Ne yazık ki kafamdakilerin hepsi internette olmuyor ve mevcut olanlar arasından seçmek zorunda kalıyorum. Karar vermek de yaklaşık yarım saat sürüyor.


Kitap aşkın kim?

Benim kadar duygusal bir okuyucu için bu sorunun cevabı asla tek bir isimle sınırlı kalamaz. Çünkü okuduğum her beş kitabın birinde büyük olasılıkla hayran kaldığım bir beyefendi bulabiliyorum. Ama bir tane söylemem gerekirse aklıma ilk gelen; Yabancı serisinden JAMIE FRASER!!

Blogunda hangi yazarı görmek isterdin?
Kuşkusuz sevdiğim çok fazla yazar var fakat blogum için röportaj yapacaksam bu kişi çok özel olmalı. Keşke 19. yüzyıla ışınlanıp Jane Austen'la yapabilseydim.

Blog yazarken ne giyersin?
Bu sorunun var olma amacı hakkında hiçbir fikrim yok. Normal insanlar ne giyerlerse ben de onu giyiyorum.

Bir paylaşım hazırlaman ne kadar sürer?
Bir yazı yazmam genellikle 2-3 saat sürüyor. Sonra onu taslak olarak blogger'a yazıyor  ve düzenliyorum yeniden. Bu da yaklaşık 40 dakika sürüyor. Sonra fotoğraf ve eğer koyacaksam video-şarkı araştırması başlıyor. Bunları bulmam, düzenlemem ve yazının uygun yerlerine yerleştirmem de bir 40 dakika sürüyordur. Başlık bulmak ve yazının kapak fotoğrafını yapmak da 20 dakika sürüyor. Vee yayındayım! Kısaca en iyi ihtimalle 3.5 saatte hazır oluyor.

Kitap-blogger ortamı hakkında ne düşünüyorsun?
Kesinlikle çok samimi bir ortam olduğunu söyleyebilirim. Kitaplar öyle güzel varlıklar ki vesile olup bir araya getirdikleri insanlar arasındaki ilişki de onlar gibi güzel oluyor.
Herkes kim olduğuna bakmadan sohbet edebiliyor, birbirlerine tavsiyede bulunuyor, yorumlar yapıyor.
Fakat kitap blogları, bookstagram hesapları maalesef çok fazla ilgi gören hesaplar olmadıkları için sönmeye yüz tutmuş, görünürlükleri azalmış durumda. Umarım bu durum da düzelir.

Başarılı bir blog için ne yapmalı?
Bu sorunun cevabını bilip bilmediğiminden emin değilim.
Benim yaptığımın aksine düzenli paylaşımlar yapılmalı öncelikle.
Özgün içerikler hazırlanmaya çalışılmalı.
Yorumlara, sorulara, mesajlara geri dönüş yapılmalı.

Kendimden bahsettiğim ilk yazım oldu. Ama bundan sonra blogu başka bir tarafa götürmeyi istiyorum ve bu şekilde daha çok kendimden bahsedeceğim sanırım. Bu yeni bir başlangıç gibi olsun istedim. Umarım devamı da güzel gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder