Yunan mitolojisinin kimilerine göre en cesur, kimilerine
göre de en kibirli karakterlerinden biridir İkarus. İkarus’un öyküsünden kısaca
bahsetmek gerekirse; babası Daidalus, oldukça ünlü bir heykeltıraş, mimardır.
Kral Mitos tarafından cezalandırılan Daidalus, oğlu İkarus ile bir kuleye
kapattırılır. Daidalus, bal mumundan, oğlu ve kendisinin kuleden kaçmalarına
yarayacak kanatlar yapar ve uçmadan önce oğlunu uyarır “Ne çok alçaktan uç ki
denize düşmeyesin ne de çok yüksekten uç ki güneş kanatlarını eritmesin.” Uçmaya
başlarlar fakat kısa bir süre sonra İkarus düşer. Zira güneşe öyle yakın
uçmuştur ki kanatları erimiştir.
İkarus’un öyküsü tarih boyu insanların belli konular üzerine
düşünmesini sağlamış ve ortaya birçok farklı hayat dersi çıkmıştır. İnsan
dengeli olmalıdır, aile büyüklerinin sözlerini dinlemeliyiz, kibir zararlıdır
ve daha da fazlası…
İnsanoğlu yargılamayı çok sevdiğinden olsa gerek herkes
İkarus’u farklı yönleriyle yargılar. Kimileri İkarus’un kibrinden daha da
yükseklere çıkmak uğruna öldüğünü savunur, kimileri yersiz bir cesaret
sergilediğini ya da fazla merakına yenik düştüğünü söyler. Bunların her biri
olası olsa da bence hepimizin odaklanması gereken tek bir nokta var: İkarus,
hayatı boyu ancak bir kez yaşayabileceği böyle bir deneyimin tadını sonuna
kadar çıkarmak istemiştir. Belki gökyüzünün bir sona varıp varmadığını merak
etmiş, belki de uçma hissi daha da yüksekleri istemesine sebep olmuştur. İkarus
da sonunu düşünmeden, korkmadan, sadece kendisi için yükselmiştir düşme
pahasına.
Zayn, -gerçek anlamda- bal mumu kanatlarıyla güneşe doğru
uçmasa da hayatının belli noktalarında
dünyanın kendisinden beklediğinden farklı adımlarla yükseldi. Belki de düştü…
Tüm dünyanın tanıdığı, milyonlarca insanın sesini duymak
için çıldırdığı bir insan olmak bizlerin gözüne nedense çok büyülü ve güç veren
bir şeymiş gibi geliyor. Aslında Zayn ya da onun gibi daha birçok “ünlü” gibi
olmak çok korkutucudur. İnsanların sizden sürekli belli beklentilerinin olması
ve olduğunuz noktadan düşmemek için bunları yapmak zorunda hissetmeniz
hayatınızı mahvedebilir. Ve bir süre sonra yaşadığınız şey sizin hayatınız,
hayalleriniz olmaktan çıkıp, “hayran”larınızın hayatı ve hayalleri olur.
Zayn’in böyle bir noktada, günümüzün en popüler grubu One
Direction’dan, tüm ününü kaybetme pahasına ayrılıp kendisi için düşlediği
yoldan gitmeyi seçmesi kuşkusuz İkarus’un cesaretine örnektir. Medyanın onun
hakkında yazacaklarının ya da hayranlarının onun hakkında söyleyeceklerinin ve
sonrasında başına gelecek anksiyete probleminin, kendi düşüşü olacağının
farkındaydı belki de. Yine de denemeden ölemeyeceğini düşünmüş olmalı ki tüm olası
endişeleri bir kenara bıraktı ve 25 Mart 2015’te gruptan ayrıldı.
İlk albümü Mind of Mine ile insanlara neden One Direction’dan
ayrıldığını göstermişti. Zayn’in yapmak istediği sanat çok farklıydı. Maalesef
anksiyete problemleri sebebiyle ilk albümünün turnesini yapamadan kenara
çekildi Zayn. Uzun süren bir bekleyişten sonra ise tabiri caizse bomba gibi
döndü aramıza.
İlk albümü üzerinden 2 yıldan fazla bir süre geçmesiyle
birlikte Zayn, ikinci stüdyo albümü Icarus Falls’ı yayınladı. (14 Aralık 2018)
27 şarkıdan oluşan albümü için bir dinleme partisi bile verdi ki gördüğümüz
üzere artık gerçekten mutluydu. Uzun bir süre boyunca kendisini hayranlarla
görmeyi bir kenara bırakın, Zayn’i hayranların yanında gülerek poz verirken
görmemiştik. Belki de Zayn’in içindeki İkarus artık yolunu buldu ve dengesini
sağladı.
Albüm R&B tarzında şarkılardan oluşuyor, tıpkı
ilk albümü gibi. Söylemem gerekir ki Zayn, ilk albümden bu yana şarkı yazarlığı
konusunda kendisini geliştirmiş. Özellikle şarkıların birbirleriyle benzer
olmaması ve dinleyiciye özgün şeyler dinlediği hissini vermesi çok güzel.
Her ne kadar R&B insanı olmasam da Zayn’in ilk albümünde
de ikinci albümünde de gerçekten keyif alarak dinlediğim şarkılar bulabildim.
Tabii ki 27 şarkıdan birkaçını ancak çalma listelerime ekleyebildim fakat bu sadece
benim tercihim. Miss Öykü’nün Icarus Falls albümü seçkisi şu şekildedir:
Let Me
Zayn’in albümünün ilk single’ıydı ve aslında uzun zaman önce
yayınladığı bir şarkıydı Let Me. Ve ben sadece bir kere dinleyip hiç beğenmemiş
ve 14 Aralık cuma sabahına kadar varlığını unutmuştum. Fakat albümü dinlemeye bu şarkıyla
başlayınca çok keyif aldım ve aklımdan çıkaramıyorum. Sanırım çok yakalayıcı!
Common
Zayn’in soloları bu şarkıda çok güzel. Ve evet, beni
tavlayan şey nakaratta notalarla oynayışı. Küçük şeylerden etkilenip koca
şeyleri sevebilen bir insanım, doğrudur. Sözlerinde de sanki biraz İkarus’u
duyuyor gibiyim.
“I will die if I don’t try.”
Talk to Me
Akılda kalıcı, eğlenceli bir şarkı Talk to Me. Kıpırdamadan
dinleyemeyeceğiniz şarkılardan.
There You Are
Bu şarkı çok büyüleyici, özellikle gitar beni benden alıyor.
Ve köprüden nakarata geçiş… Mest oluyorum dinlerken.
Sour Diesel
Zayn’in albümden bir süre önce yayınladığı şarkılardan
biriydi lakin ben dinlememiştim. Yine Zayn’in beni rock tınılarıyla vurduğu bir
şarkı oldu. Gitar solosunun önünde eğiliyorum ayrıca! Ve Zayn, o nasıl bir kafa
sesiydi?!
Good Years
Son olarak tabii ki Good Years. Albümden bir hafta önce,
habersiz, bir anda yayınlanmış bir şarkıydı. Aslında dinlemeyecektim albüme kadar
fakat tüm Directionerlar birden bu şarkı hakkında konuşmaya başlayınca
dayanamadım. Zira sözlerin One Direction günleri hakkında olduğunu düşünüyoruz.
Böyle dinleyince daha da güzel oluyor.
Anlaşılacağı üzere R&B müzik hakkında çok bir fikrim
olmadığı için söyleyecek pek bir şey bulamıyorum şarkılar hakkında. Beni
orasından burasından yakalayan şarkıların o küçük detaylarını paylaşmaya
çalıştım.
Zayn’in hayatını istediği gibi yaşayabilmek için attığı
adımları takdir ediyorum. İstediği kadar yükselip mutlu düşsün umarım. Tabii ki
düşmemesi daha makbuldür ama hepimiz bir gün düşeceğiz, değil mi?
Tüm albümü en basit şekilde dinlemek için Zayn’in Youtube
kanalına göz atabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder