Şimdiye kadar okumamakla büyük ayıp etmiş olduğum bir kitap: Simyacı. Beklentim gerçekten çok büyüktü ama bu büyülü kitap, beklentimi de aştı. Aforizmalarla dolu, mistik bir kitap...
"Aşk'ı yaratan ve çalışan, dinlenen ve güneş ışığı altında hazineler arayan her kimse için sevilecek birini yaratmış olan El. Çünkü böyle olmasaydı insan soyunun, hayallerinin hiçbir anlamı olmazdı." |
Afrika'ya gidiyor, çölleri aşıyor. Kötülüklerle karşılaşıyor, iyiliklere vesile oluyor. Yaşadığı şeylerden şikayet etmiyor çünkü hepsinin ileriye dair bir işaret olduğuna inanıyor.
Aşk ile tanışıyor ve onun bu dünyanın yaşamaya değer olması için çok önemli olduğunu öğreniyor. Simyacı ile tanışınca da Eylemler hakkında geniş bir bilgi sahibi oluyor. İmkanların nereye kadar gidebileceğini deneyimleyerek kavrıyor.
Kitap oldukça mistik yönlüydü. İnsanın sonsuzluğa, mutluluğa kavuşmasının düşlerine inanmaktan ve yüreğini dinlemekten geçiyor olması, Aşk'ın kuvveti ve tüm insanlığın ortak dili olan Evrenin Dili... Adeta mest oldum.
Okurken düşündüm de kim bilir yüreğimizi unutmasak, bir nebze olsun dinlesek ve Aşk'a değerini versek nerelere doğru yol alır, sonsuzluğumuzu nerelerde buluruz??..
"Kendi yüreğini dinle. Yüreğin her şeyi bilir çünkü Evrenin Ruhu'ndan gelmektedir ve bir gün oraya geri dönecektir." |
Hayalleri ve düşleri olan, Aşk'ı yüreğinde duyabilen her insanın okuması ve kendi arayışına çıkması temennisiyle...
Paulo Coelho da ne büyük bir yazardır ki bu yürek meselesini böylesine etkili bir şekilde sayfalara sığdırabilmiş. Kendisine, bende böyle hisler uyandırdığı için şükranlarımı sunarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder