Giorgio Aurispa, hayatta ne yapması gerektiğini sorgulayan bir adam. Ailesindeki baba figürünün eksikliği, sevgilisinin hayattaki rolü ve sosyal hayattaki din karmaşası Giorgio'nun aklını allak bullak etmiş durumda. Kendisini bir yere ait hissetmek, bir olguya bağlı olmak ihtiyacı duyuyor. Lakin ne zaman bir şeye bağlanmaya kalksa hayal kırıklığına uğruyor.
"Her insan kalbinin bir aşka harcayacağı belli miktarda bir duygu gücü vardır. Her şey gibi bu da ister istemez zamanla tükenir." |
Ruhunu özgürleştirme arayışındayken Giorgio'nun aklının bir köşesinde her zaman ölüm var. Tıpkı efsanelerdeki gibi ölümün sonsuz mutluluk ve özgürlüğe kavuşturduğuna inanıyor.
Roman aslında büyük bir aşk efsanesi olmakla beraber bir arayış öyküsü. Ve de bir ölüm güzellemesi. Yazar, Zerdüşt ve Tristan&Isolde ile ilişkilendirerek öyküyü daha sağlam bir temele oturtuyor. Büyük düşünceler, kıymetli fikirler okuyoruz.
"Zekası, insan zekasına verilmiş imkanlar dahilinde, şeylerin dış görünüşlerinden bazen daha öteye gitmiş, böylece hayat hakkında belki de doğru bir fikir edinmesini sağlamıştı." |
Hayatın amacını ve yaşamanın yöntemini, insan olabilmek için geçilmesi gereken yolları sorgulayan herkesin okumasını ve kendinden bir şeyler bulmasını tavsiye ederim.
NOT: Ölümün Zaferi adında, ünlü bir tablo da varmış. (Pieter Bruegel)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder