Gregor Samsa, bir sabah uyanır ve bir böceğe dönüşmüş olduğunu görür, cümlesi kurguyu basit bir şekilde anlatmak için yeterli. Ama altında öyle mesajlar, öyle eleştiriler var ki...
Kafka oldu mu mevzu, absürt bir durum olmasa olmaz. Gregor böceğe dönüştüğünü fark ettiğinde tek endişesi var: "Eyvah, işe geç kalacağım!" Ben bu endişeyi okuduğumda ağlanacak halimize güldüm aslında. Üstümüzde çok daha büyük bir yük varken maalesef ki bize dayatılan küçük şeyler için endişeleniyoruz. Ne yazık!
"Şimdi daha mı az duyarlı olmaya başladım acaba?" |
"Müzikten böylesine etkilendiğine göre bir hayvan olabilir miydi?" |
Ben kitabı okurken içimde bir ağırlık hissettim. Hem bu romanın Kafka'nın mahremi olduğunu ve benim benim onun özelini işgal ettiğimi düşündüğüm için hem de Gregor Samsa'yı okurken kendimi okuduğumu hissettiğim için. Özellikle son kısımlarda gözlerimin solmasına engel olamadım diyebilirim.
Yazarını bir kenara bırakırsak Dönüşüm, kendimle ilgili okuduğum en mahrem kitap oldu. Okuduğum ve okurken içselleştirebildiğim için çok mutluyum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder