Sonra bir gün baktım ki Martı Yayınları bu şaheser dizisinin ilk kitabını yayımlayacak. O an bendeki heyecanı asla tarif edemem. Hemen koydum tabii kitaplığa! Müthişti!!
Poldark ailesi, Cornwall'un ünlü ailelerinden biri ama durumları pek iyi gitmiyor. Dönemin Poldark temsilcileri Joshua ve Charles kardeşler. Joshua zaten hasta, oğlu Ross askerde; durumu iyi değil kısacası. Charles ise durumu daha iyi olan kardeş. Ama iyi dediğime bakmayın, kötünün iyisi gibi bir durum onunki de. Neyse onu boşverin siz; esas oğlanımız Joshua'nın oğlu Ross...

Ross: Merhaba, ben geldim.
İnsanlar: Aaa, sen ölmemiş miydin? Evin berbat durumda olabilir ona göre. Ha bir de kuzenin, eski sevgilin Elizabeth'le evleniyor. Eee, sen nasılsın?
Ama Ross, öyle hayırlı bir evlat ki her şeyi yoluna koymaya başlıyor. Bir gün pazarda hayatını kurtardığı Demelza adında küçük, hayat dolu bir kızı, Nampara'ya mutfak görevlisi olarak almasıyla hayatı tamamennnn değişiyor.

Kitabı okuduğum için kendimi çook daha şanslı hissettiğim bir konu da Ross'un Elizabeth'e karşı olan duygularının değişimini ve Demelza'ya aşık oluşunu daha iyi hissedebilmekti.
Demelza'nın büyümesini de çok daha iyi bir şekilde takip edebildik kitapta. Verity ile arasındaki gerginlik ama yavaş yavaş doğan o dostluk... Elizabeth'e karşı içinde beslediği kıskançlık... Hepsi o kadar güzeldi ki... En güzeli de şarkılardı. Demelza'nın şarkıları...
Umarım Martı Yayınları beklentilerimi karşılar ve serinin devam kitaplarını da yayımlar. Zira Poldark'a doymak mümkün değil!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder